30.4.11

Sevgili Giz'm tarafından mimlenmişim.teşekkür ederim kuzu(:
Mim Konusu: Blog açma hikayeniz? Buralara yolunuz nasıl düştü ve neler hissediyorsunuz? Bi anlatın bakalım.

aslında blog açmak gibi bir fikrim yoktu.öylesine karaladığım zaman zaman arkadaşlarımla paylaştığım yazılarım olurdu.ama bunu dışa yansıtmak gibi bir niyetim hiç olmamıştı.
sonra neden olmasın diye düşündüm.yapabileceğime inandım, bir blog da benim olsun istedim:)
ve yaşadıklarımı,hissettiklerimi,duygularımı sizlerle paylaşmaya başladım.
blog dünyasına attığım adım bu şekilde gerçekleşti.
sevdiğim,gönülden değer verdiğim dostluklar kurdum.yazarken,aynı zamandada okudum.sayenizde birçok şey öğrendim.ve her geçen günde öğrenmeye devam ediyorum.
yazılarınız,benim için önemli olan düşünceleriniz hiç eksik olmasın.
hepiniz öperim:*

mimlediklerim;
Missbone - müghe - b3ngü - kirazlı sakız - Merhaba

24.4.11

I am small

dileğe gittim.
film falan izleyecektik sonra vazgeçtik.
eskiden çekilmiş fotoğraflara baktık,hatırladık ve gülümsedik.
birşeyler yedik.açlığa tahammülümüz yok işte.
büşra kahve yaptı.
şekersiz içtim.
kahveyi şekersiz severimde.
saat 7 falandı geldim eve.
eve girmemle daha
-annem; story akşam nişana geliyorsun değil mi?
-story; ne nişanı anne yae.
-annem; e arkadaşın g nin nişanı var yae.
-story, hea yok gelmiyorum ben.siz gidin babamla.
-annem; (hiç ses yok.ardından) peki

nişanlanan benim çocukluk arkadaşım.daha öncede sizlere tebrikedebilirsin postunda bir çocukluk arkadaşımdan daha bahsetmiştim.hani onu tanıyamadım tamam ama bunu tanıyorumda.o tanımadığımda benden küçük o da sözlenmiş.diğeri evlendi zaten.bugünde bir diğeri nişanlanıyor.şaşırmayın benim çocukluk arkadaşlarımın hepsi evli! evli olmayan nişanlı,nişanlı olmayan sözlü! bu böyle dahada uzar gider. tabiki de gitmek istemem.gidicem herkes suratıma bakıcak "aa darısı başına inş. canım" die abuk cümleler kurup,keyfimi kaçırcaklar.ne başıma,ne darısı! hem nerden biliyorsunuz benim böyle birşeyi istediğimi? çok uzak şeyler bunlar bana.hayallerim var benim büyük büyük.aklı fikri okumakta olan kısıtlanmayı sevmeyen bir ruhum var.daha çocuğum ki ben.durduk yere ağlayabilirim.oturup saatlerce çizgi film izleyebilirim.mutluluğumu sadece dostlarımla,ailemle,sevdiklerimle paylaşmayı isterim.bir başkasına kalbimi emanet edemeyecek kadar yorgun olduğumu nasıl anlatabilirim ki ona.yemek bile yapamam ben.annem elime ev işi yapmayı hiç yakıştırmaz.babamın prensesi olmaya alışkınım ben.dahasını istemem.para tutmayıda bilmem ev bile geçindiremem.daha küçüğüm,çok küçüğüm ben..
tüm bunları oturupta insanlara nasıl anlatabilirdim ki.gitmedim işte o yüzden,istemedim..
anlatsamda zaten kimse anlamazdı ki beni.
bir annem anlar zaten en iyi beni..
gitmesemde sevinçlerine ortak olabilecek kadar sevindim elbette..
çocukluğumu paylaştığım güzel anılarımın parçalarıydı nihayetinde.
tüm güzellikler onunla olsun,hep mutlu olsun inş..
ama benim daha çok yolum var;)

sende dinle.

23.4.11

sevgilerin yazıldığı öykülerin baş karakteri,
mutlulukla resmedilmiş hayatların sureti.
onun adı story.
:)

22.4.11

Sevgili  Mia ve deep mimlemişler.Miacım mim postunu göremedim ama sanırım mim konusu aynı:) teşekkür ederim ikinizede..:)

mim konusu; duyular

En sevdiğin 3 görsel: masmavi gökyüzü, baharla birlikte açan çiçekler birde deniz..
En sevdiğin 3 ses: deniz şırıltısı,asi bir rüzgarın sesi:),bateri sesi
En sevdiğin 3 tat: NUTELLA:D,çikoleetalı pasta,kurabiyeli dondurma
En sevdiğin 3 koku: defne,papatya,fırında pişen kek kokusu:)
En sevdiğin 3 his: anneme sarıldığımda duyduğum o en tatlı sevgi dolu his,yolda uzun uzun yürürken daldığım düşüncelerin hissi, birde mutluluk hissi

19.4.11

"İnsanın kendisini yargılaması başkalarını yargılamasından çok daha güçtür. Kendini iyi yargılamayı başarabilirsen, bu demektir ki sen gerçek bir bilgesin.. "

18.4.11

musmutlu story (:

sabah uyandığımda hava puslu,gökyüzü soluktu.
böyle insanın canını sıkan havaları hiç sevmem.
sanki bütün dünyanın yükünü omuzlarıma bindirmişler gibi hissederim..
birde üstüne sıcak yatağımdan kalkıp okula gitmem gerçeği eklenince dahada sevimsiz bir ruha haline bürünürüm:)
tam güne hazırlanıp,okula gitmek için evden çıkıcakken sunulmuş binbir tane gıcık ruh hallerinden birini seç beğen yapıcaktım ki kapı çalındı.
kapıyı açtığımda kargodan gelen bir beyefendi ve elindeki paketiyle karşı karşıyaydım.Günaydın sesiyle söze başlayan bey, "story" siz misiniz dedi.evet benim dedim.kimlik istedi.kimliğimi görüp,gerekli bilgileri aldıktan sonra paketi verdi ve iyi günler diledi.kapıyı kapatır kapatmaz yüzümde koceman bir gülümse paketi açmaya başladım.okula gidiceğimi falan unuttum yani o derece:D (paket açmaya bayılırımda:D) yüzümde koceman bir gülümsemeyle paketi açtım.kimden geldiğini bildiğim için heyecanlanmam daha bir kaçınılmaz olmuştu zaten:)
hediyelerimi gördüğümde musmutlu bir story çıktı ortaya:)) gelen hediyeler benim düşünceli kuzumdan gelmişti.inceliği, ve hiç şüphesiz gönülden sunduğu sevgi karşısında verdiği değerle beni inanılmaz mutlu etti..
ilerleyen zaman içerisinde,dostluk,kardeşlik ve daha birçok şey adına daha uzun yollar katediceğimize eminim.iyiki varsın canım benim..
hediyelerime gelince tek kelimeyle harikalar!:))
bende yarattığı bu mutluluk uzun süre devam edicektir:)
yanımda olduğun için,bu içten gelen güzelliğin ve herşey için çok çok teşekkür ederim..
[not; kim olduğu benim sırrım olsun;)]

17.4.11

bil ki,
alacaklar seninde bugününü ellerinden,
sen yarınlarını korkusuzca beklerken..

16.4.11

biraz dünden(:



dün neler yaptığımdan bahsetmedim sizlere.benim için gayet sıradan birgündü.
evet evet gayet sıradandı.
geçmiş yıllara göre geçirdiğim en sade doğum gününü bu yıl yaşadım.kötü mü oldu? hayır belkide en güzeliydi..
yeni yaşımla birlikte birçok şeyi yeniden ölçüp tartarken,her sene olduğu gibi aldığım kararlara yenilerinide ekledim.ve her kararda biraz daha büyüdüğümün farkındaydım.
aslında gerçekte büyümek neydi belkide tam anlamıyla bilmiyordum..
doğru düşünüp,doğru hareket etmek miydi?
yada,
insanın kendisini herşeyi göğüsleyebilecek kadar güçlü hissetmesi miydi?
kafamı karıştıran cevapsız sorulardı bunlar.şayet büyümek, sadece bunlardan ibaret olsaydı ben kendi içimde bunları zaten başarabilmiştim.ama değildi işte.eksik kalan sanki birşeyler vardı.bütünleyemediğim,yarım kalan şeyler..ben emeklerken zaman aksine ardımdan yürüdü.ben yürümeye başladığımda zaman koştu.tam ona yetiştim artık koşabiliyorum dediğimdeyse o çoktan olanı biteni götürmüştü.ve bu döngü hep bu şekilde devam etti.
öyleyse "büyürken azalmak" olabilir miydi büyümek denen şey?
yanıtlayamadığım birçok soru gibi ,bunuda askıda bırakıp günümü dostluğun,kardeşliğin,sevmenin ve sevilmenin tadını çıkartarak sürdürdüm.birlikte olmanın verdiği keyifin yanında özenle hazırlanmış bir sürpriz beni çok mutlu etti.inceliğe,ayrıntıya olan düşkünlüğümden olsa gerek :) (buarada Nisan 14 te (d) nin doğum günüydü.bu ve benzeri daha birçok ortak nokta şaşılacak cinsten:) canım dostum ş gelemedi.vizeleri devam ettiği için sınavı vardı:/ ama gün boyu yanımda olduğunu zaten biliyordum;)
post'a başlarken sıradan birgündü dedim çünkü, hergünümü benzeri güzelliklerle dolduran dostlarım var.canımmm büş'm, kardeşimde beni yalnız bırakmadı.sağolsun..
hep yanımdaydılar..
özene bezene uğraşılmış, beni çok mutlu eden sürprizden biraz bahsetmek istiyorum. netliğini tam yansıtamasamda olduğu kadar artık:) 
yukarıdaki fotoğraf (d) nin benim için hazırlamış olduğu defterin birkaç sayfası..
hersayfada,herzaman sevdiğimi,hoşlanmadığımı,huylarımı,birlikte çekildiğimiz benim en beğendiğim fotoları ve daha birçok dile getirdiğim şeyi fotoğraflarla,yazılarla hazırladıkları bulunuyor..ilk gördüğümde hissettiğim mutlulukla karmaşık duyguları tarif edemem.dünden beri kaç kez o defteri açıp okuduğumu ben bile bilmiyorum..beni nekadar iyi tanıdığını,söylediğim her kelimeyi,kurduğum her cümleyi kendinde biriktiripte bana sunduğunda birkez daha çok şanslı olduğumu anladım. fotoğrafları çok uzaktan çekmişim okunmadığı için birkaç tanesini açıklayarak sizlerle paylaşmak istiyorum..
-ilk iki fotoğraf defterin dış görünümü..
-sonrasındaki fotoğrafta şeboyu görüyorsunuz.altında bebemin en sevdiği hatun yazıyor.şüphesiz öyle:)
-ardından gelen fotoğrafta marilyn monroe yer alıyor.ve güzelliğine olan hayranlığımın dilimden düşmediği gerçeği..:)
-diğer fotoğrafa geçtiğimizde TAKSİM&ORTAKÖY 'ün gözde iki mekanım olduğundan bahsetmiş:) kesinlikle öyledir.fırsat buldukça giderim:) hea birde sevimli köpekler var fotoğrafta hayvanları çok severim.özellikle köpekleri :)
-bir sonraki mavi sayfada tango yapan çiftin fotoğrafını görüyoruz.altında tango mu yoksa romantik bir aşk filmi mi yazıyor.beni tanıyan herkes cevabın tango olduğunu ii bilir. okul bittiğinde ilk işim tango dersleri almak olucak:)
yine aynı fotoğrafta bir oje ve ruj görünüyor. altındaki notta ojeler bebemin vazgeçilmezdir yazıyor. heheh evet bende saplantı haline geldi sanırım:D rujun altında ise my story der ki "kırmızı ruj her hatuna yakışmaz" yazıyor.doğrudur. al yine söylüyorum ya-kış-maz! yakışan sürsün bebeim:D
-diğer sayfada ayakta duran bir kadın karikatürü var.(d) ben her sinirlendiğimde seni yogaya götürücem die söylenip durur. burdada "bebecim sana ayakta yogayı tavsiye ediyorum"demiş.delü'm:P
hemen devamında mavi gözleri görüyorsunuz.fotoğrafın altına düşülen notta my story; " mavi gözler ıyyk sevmem" der yazıyor.aynen öyle :))
gözükmesede orda bir lacoste saaaaat var.kendisi alıcam die söz vermiştide hala beni oyalamakta.vicdan yapıyor ama unutmam ohh! :D
-bir diğer  sayfada bir şırınga var.üstünde "BOTOX" yazıyor.hahaha bunu gördüğümde çok gülmüştüm:D bir gün önce onun doğum günü olduğu için dalga geçmiştim.sen benden önce kırışıcaksın bebeim die:) o da şimdi sanada lazım olucak die vurgu yapıyor hain:D
aynı sayfada altta birde harika pastalar görünüyor.ımhhh.. bayılırım pastalara! buradada ondan bahsetmiş:)
...
bu şekilde devam ediyor.tadımlık birkaç tanesi böyle işte:)
beni çok mutlu etti kuzum benim<3
ona burdanda tekrar teşekkür ederim...

hepinizi öperim:*

15.4.11

sevgili Rory'mm ve Giz'mm beni mimlemişler.Teşekkür ederim kuzular..:))

Mimin konusu;
Şuan kendi ruh halinizi anlatan, bir ezginin melodisiyle yada bir şiirin satırlarıyla yada bir veciz sözle yadaaa bir resimle aktarınız.                                                                  

şuanki ruh halimi anlatan foto budur evet evet kesin bu:D
bugün benim doğum günüm olduğuna göre en iyi bu gider:P
Rihanna-Only girl -şarkıya kaptırdımmı kendimi tamamdır:)

Mimlediklerim;
b3ngü - müghe -  Eva - Aydedeye havlayan

13.4.11

dün,çizgi film cd leri arasından tom &jerry cd sini bulduk.
bütün birgün oturduk izledik.
defalarca izleyip ezberlediğimiz bölümleri yeniden izlerken bile eğlendik.

mutlu *

11.4.11

çoğu kıza göre; hayır sevgilim yok demenin eşiti, uzaydan geldim demekmiş.
bu gibi düşünen ve iki gün sonra tekmeyi yiyip ağlayan kızların karşısına geçip gülmek istiyorum.

10.4.11

Gülhan Şen i bilirsin.
hani "Gülhanın Galaksi Rehberi" programını sunan aynı zamanda da yöneten şirin mi şirin hatun:)
çok severim onu.
yaptığı program sevilesi,izlenilesidir.
teyzem e çok benzetirim.
hem renkli hareketlerini,
hemde saçını gözünü falan:)
nezaman izlesem gülhan ı aklıma teyzem gelir.
mutlu olurum:)

8.4.11

blogu son 1 haftadır boşladım.bundan hiç mi hiç hoşnut değilim.
istemeden oldu valla :P işin makarası bir yana hem sınav haftasıydı hemde pek bir zorlu bir haftaydı fırsat olmadı yani.neyse ki derslerini sıkı takip eden bir öğrencilik hayatı geçirmiyor ve ısararla geçirmeyecek olsamda,düşüncem sonuçların iyi olucağı yönünde.
öyle işte.
yazı yazmayıda,severek takip ettiğim blogları okumayıda özledim.
hepinizi öperim:*

5.4.11

ben niye böyle hırçın,sinirli,kaprisli biri olup çıktım bilmiyorum.bugün yine kendimi bir olayın içinde buldum.herşeye sinirlenirsem,üstüme gelenin üstüne gidersem,ağzımı tutamayıp önüme gelene saydırırsam olayların kralı olur çıkarım işte.a pardon kraliçesi.
yaptıklarım kendime göre mantıklı,ve evet haklı sebeplerim var.ama bazen,şu sıralarsa (sürekli) dozunu kaçırıyorum.farkında olmadanda etrafımdakileri üzüyorum.en baştada ailemi..
bugünkü artık son raddeydi sanırım.ben önemsemez tavırlar takınıp, ne kadar aptalca şey yaptıysamda hepsine göz yumdular.ama bu sefer öle olmadı,olmamış..
odamdaydım.yarın sınavım var falan filan. annem yanıma geldi.akşam yaptığı bağrışmalı konuşmayı birde sakin bir şekilde yinelemek adına..
story yeter artık dedi,yeter! bu öfken,kavgacılığın kime,niye! diğer kızlar gibi davranmıyorsun.nerde olay var içindesin..bizi bukadar üzmeye ne hakkın var yoruldum dedi. o sıra gözlerinden yaşlar sicim gibi akıyordu.her bir damla içime dokundu,canımı acıttı.evet buna hakkım yoktu.şu lanet olası dünyada savunduğum şeyler yüzünden,kendi kurallarım yüzünden başkalarını savurup durmam normal değildi.bu yalnızca bencillik olurdu. düşününce öyleydide..onun kendince sebepleri vardı.kimse evladı,canından bir parça zarar görsün istemezdi.o da istemiyordu işte..
ben önceden böyle değildim.hayata,insanlara öfke duymazdım.hep mutluydum..şimdiyse yaklaşık 10 aydır içimde biriktirdiğim nefretin, intikamını belkide bu şekilde çevreme yansıttığım öfkeyle çıkartıyorum.yada nebilim yanan canımı bu şekilde soğutmaya çalışıyorum bilmiyorum..
ama bildiğim tek şey; kendi dikenimi her defasında kendime batırıyorum.ve yara alan yine ben oluyorum.

3.4.11

şu gereksiz ağız insanların,
"kopdum,qız,şeqer,bidanem,çiçeqim,böceqim  vb." birçok kelimenin bokunu çıkarıp, abuk subuk şekillere sokarak kullanmalarına sinir oluyorum!

1.4.11

rüyada görülmenin tamamlayıcı unusurudur özlemek.